'Turizm sektörü için yaratıcı çözümler üretilmeli'

'Turizm sektörü için yaratıcı çözümler üretilmeli'
Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) eski Başkanı Osman Ayık, ''Bizim devletten çok önemli beklentilerimiz var. Kısa Çalışma Ödeneği üç aylık bir çözüm sunuyor. Daha yaratıcı çözümler üretilmeli'' dedi.

Tourism Today’in Instagram (@tourismtoday_official) üzerinden gerçekleştirdiği Tourism Today Talks Live’in bugünkü konuğu konaklama sektörünün duayen ismi Osman Ayık oldu.

Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) eski Başkanı Osman Ayık,  Tourism Today Genel Yayın Yönetmeni Haluk Özsevim’in sorularını yanıtldı.

Osman Ayık’ın açıklamalarından satır başları şöyle:

- Umudumuzu kaybetmemeliyiz. Umut varsa gelecek de vardır. Her zaman olduğu gibi gelecekten umutluyuz. Bu düşünce ile hareket etmeliyiz. Virüse karşı bir çözüm bulunacak ve hayat devam edecek.

- Virüs sonrasında ne olacak? Herkes bunu merak ediyor. Bu sektör birçok bileşenin oluşturduğu bir yapı. Bu yapı tamamen durmuş gibi görünüyor. Bütün dünya durdu. Ancak çarklar bir şekilde dönmeye başlayacak. Ancak bu işin asıl patronu misafirlerimizdir. Bütün soruların cevabını müşterilerimizin beklenti ve davranışları belirleyecek. Talebin yarattığı arzı sunmak zorundayız. Geçmişte bunu iyi ve başarılı bir şekilde yaptık.

- Böyle bir tecrübe yakın geçmişte yaşanmadı. Bizim kuşağımızın sabır ve deneyimleri var. İnsanların kapalı kalması ve özgürlüklerinin sınırlanması salgın geçtikten sonra seyahat açlığı yaratabilir. Tatilciler seyahat açlığını nerede giderecek? Bu seyahat açlığını boyutu ne olacak? Bu açlığa sektör bileşenleri nasıl cevap verecek? Bu soruların cevaplarını aramalıyız.

- Seyahatler bir yerden başlayacak ama zamanlama konusunda bir şeyler söylemek kolay değil. Çünkü insan sağlığı her şeyin üzerindedir. Dünyanın birçok sorunu var. Bu salgının yarattığı bir algı var ve bu algının değişerek insanların seyahati düşünmesi lazım. Ancak benim düşüncem ilk olarak lokal seyahatler başlayacak.  Sınır aşan seyahatler daha az olacak.

- Pandemi sonrasında yeni iş modelleri ile yüzleşebiliriz. Birikimlerimiz birçok şeye cevap verebilir. Kendimizi çok hızlı modifiye edebilir ve en avantajlı destinasyon olabiliriz. Ancak şu an reçete yazmak için çok erken. Bu nedenle bir kenara çekilmektense konuşup tartışmaya devam etmeliyiz.

- Havacılık sektörü yakın gelecekten ciddi daralmalar yaşayabilir. Düğmeye basınca uçuşlar hemen başlamayacak. 2020 yılında havacılık ciddi etkilenecek. Bu da turizmi etkileyecektir. Turizmi en çok ilgilendiren konu sınır aşan seyahatlerdir. Bu noktada kapasitelerin iyi planlanması gerekiyor.

- Her şey dahil kalkmayacak ama değişiklikler yaşayacaktır. Buna da tabi ki müşteri karar verecek. Hijyen ve gıda güvenliği konularında yapacaklarımız var. Her şey dahilde değişiklik olacak ama kalkması çok zor.

- Müşteriler farklı yapılandaki tesisleri tercih edebilir. Büyük tesislerden çok orta ve küçük yapıdaki tesisler ön plana çıkabilir. Bu noktada yeni destinasyonlar avantajlı hale gelebilir. Daha kaliteli, kültürel değerler ve doğaya daha saygılı destinasyon ve oteller tercih edilebilir. Ancak bunlara yönelik bir trend de söz konusuydu. Bunu görmüştük ve bu noktada avantajlıyız.

- İnsana hizmet insanla yapılıyor. Virüs sürecinde insan kaynaklarımızın sorunlarını gidermek için adımlar atıldı. Ancak insan kaynakları açısından orta ve uzun vadede yapılması gerekenler var. Bu adımlar peş peşe atılmalı. Biz insan kaynağımızı kaybetmemeliyiz. Çalışanlar, işletmeciler ve yatırımcılar el birliği ile bu gemiyi yüzdürmek için çaba harcamalı. Turizm sektörü, desteklediği sektörlerle birlikte 2-5 milyon arasında istihdam sağlıyor. Bu sektöre yapılan katkı kat ve kat geri dönüyor.

- Turizme 100 milyar dolar yatırım yaptık. Bu sektörü yaşatıp geleceğe taşımalıyız. İş varsa turizm sektörü bütün yükleri kaldırır ancak işin devamı sağlanmalı. Bizim devletten çok önemli beklentilerimiz var. Kısa Çalışma Ödeneği üç aylık bir çözüm sunuyor. Daha yaratıcı çözümler üretilmeli.

- Müşterilerimizin beklentileri konusunda araştırma ve çalışmalar başlamalıyız. Şu an yaşanan sıkıntı ve sonrasındaki ekonomik sıkıntılar misafirlerin davranışlarını etkileyecek. Belki çok enteresan fiyatlar sunmamız gerekecek. Konuşulacak çok şey var.

- Bizim 40 yıllık bir destinasyon birikimimiz var. Tekrarlayan misafir oranımız çok yüksek. Misafirlerimizle duygusal bir bağımız var ve kendimizi unutturmadan bu bağı koparmamalıyız. Misafirlerimizin zihninden çıkmamalıyız. Bunun için de bir kenara çekilip durmamalıyız. Beklersek yaya kalırız. Bu nedenle bağlarımızı güçlendirmeliyiz. İnsanlara yaşadıkları güzel tatil anılarını hatırlatarak karamsarlıktan çıkarmalıyız.

- Bence Haziran ayı ortasında insanlar seyahat düşünmeye başlayacak ve yakın yerlere seyahat edecekler. Daha sonrasında ise kaynak pazarlarımızda hareketlilik başlayacaktır. Bir seyahat açlığı olabilir ama eskisi gibi dolu dolu seyahatler olmayacak.

Önceki ve Sonraki Haberler
Bunlar da İlginizi Çekebilir