Mehmet Dikici

Mehmet Dikici

Taşa Gül

Sadece kendini düşünen birey olmama ilk adımını geçen, garip bir kul olarak diyorum ki; sayımız az değil ve kendimizi gönüllü değil görevli görüyoruz. Mesuliyet duygumuz var, milletimize hizmet borcumuz olduğunun idrakindeyiz. Bizden öncekiler üzerlerine düşeni yaptılar; çok acı ve çile çektiler, devletimizin çöküşünü gördüler, cepheden cepheye koşuşup tarihimize kahramanlık destanları yazdırdılar. Onların kimi gazi, kimisi şehit oldu.

Şimdi nöbet bizde; bizim neslimiz de görevini iyi yapma imtihanında. Şu kadar var ki devir artık çok farklıdır. Şairin: “Delük temür (tüfek) çıkdı, mertlik bozuldu.” dediği gibi, mücadelede kullanılan silah, araç ve gereçlerde şaşılacak gelişmeler, şartlarda büyük değişmeler olmuştur. Biz bunlara intibak etmek zorundayız, aksi halde tamamen ezilir veya ortadan siliniriz.

Hasımlarımızı dikkatle izlemeli, her yenilik ve gelişmeye karşı, bir başka üstünlükle mukabele etmeliyiz. Gaye onlara yetişmek değildir. Onları geçmek, hatta onları başarı ve hazırlığımızla ürkütmek, bize Kitabımızın buyruğudur. Yani çağın dışında veya gerisinde olmamıza, her şeyden önce onurumuz ve asil imanımız mânidir.

Bu hedefin yolu ilimden geçiyor. Onun için ilahî bir vecd ve tükenmez bir şevkle ilme sarılacağız; her şeyin en güzelini, en üstününü yapmaya çalışacağız, var gücümüzü bu yola sarf edeceğiz. En hayırlı ve en verimli yatırımın, “ilme sarf edilen yatırım” olduğunu biliyoruz.

Batı ve Doğu da ilme, araştırmaya önem veriyor, ama ruhsuz ve vicdansız bir şekilde...

Bizim onlardan farkımız irfanda ve takvadadır. Biz, onlarca üretilen kuru, gaddar ve materyalist ilmin de insanlığı felakete götürdüğünü açıkça görmekteyiz. Biz ilmin formülü içine imanı, iyi niyeti, güzelliği, sevgiyi, irfanı, edebi, ahlâkı, terbiyeyi, vefayı, feragati, tevazuu, insafı, adaleti de ilave etmiş şahane bir medeniyetin yeni filizleri ve vefalı evlatlarıyız. Cennet yolu olduğu için ilme âşığız; Efendimiz: “Allah güzeldir, güzelliği sever.” buyurduğundan sanatın hayranı, kemalin, güzelliğin meftunuyuz…

Bizi böyle dipdiri gören tarihî hasımlar: “Eyvah! Biz bunları yok ettik sanıyorduk, hâlbuki daha ölmemişler, sağ ve sağlam imişler, şimdi bizim halimiz ne olacak.” diye endişelenebilirler. Bu, onlar hakkında bile iyi şeyler düşündüğümüzü bilmedikleri için gayet tabiidir.

Ey içimizde yaşayan, ama bize yabancı olanlar!

Emin olunuz ki bizi tanımıyorsunuz; yolumuzu bilmiyor, iyi niyetimizi anlamıyorsunuz. Fikrimizin mesajını doğru algılayamamışsınız. Nefsanî zevklerinizin engeli gördüğünüzden, tutulduğunuz vehimlerle, bize yan bakmaktasınız. Hâlbuki biz ülkemizin yükselmesini, öncelikle sizin, sonra da tüm insanlığın iyiliğini istiyoruz. Bize itimat edin, size dış düşmanlar gibi bakmıyor, şefkat besliyoruz. Ola ki bir gün bizi anlar aramıza katılırsınız. Çünkü akıl ve gönül sahipleri için bizimkinden başka çıkar yol yoktur. Biz kim miyiz? Yesevi’nin, Yunus’un, Mevlana’nın, Hacı Bektaş’ın sevenleriyiz. İyilik yolunun yolcusuyuz…

Ve kucağımızda bizi taşlayanlara atılacak yeterince gülümüz vardır…

Muhabbetle…

Mehmet Dikici

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mehmet Dikici Arşivi