Bismillah
Yeri göğü Yaratan Allah’ın adıyla başlıyorum
Kıymetli Fuat Beyin daveti üzerine haftada bir gün sizlerle bu köşede âcizane fikirlerimi paylaşmayı düşünüyorum
…
Hayatın faniliği üzerine söz söylemek zordur, pek müşterisi olmaz zira ölüm gerçeği ile yüzleşmeyi pek istemeyiz
Hâlbuki kutlu söz “ağzınızın tadını kaçıran ölümü çok anınız” der
Ölümü hatırlamak insanı kötü işler yapmaktan alıkoyar, bir hesap günü olduğunu bilen insan nefsinin ve şeytanın arzularına set vurur
Ahiret inancı aynı zamanda insanı iyiliğe de sevk eder
…
İlk insan Âdem atamızdan beri hayatı anlamlandırmaya çalışan filozoflar da sonunda bir Yüce Varlığa teslim olmuşlardır
Makro ve mikro âlemde bu eşsiz kâinatın rastgele olmadığı malum
Yaratan bize kendisini bilmeyi, bulmayı, anlamayı ve yakınlaşmayı emreder
Aslında o bize şahdamarımızdan daha yakın olduğunu söyler ancak bizden bunun bilincinde olmamızı ister
Kurban da bu yaklaşma için bir fırsattır ve ilahi buyruk şöyle der;
“Kestiğiniz kurbanların ne kanı ne de eti Allah’a ulaşır, ulaşan sizin samimiyetinizdir”
Medeniyetimize göre; yaklaşan kurban bayramı günü harcanan hiçbir para kurban için sarf edilenden daha hayırlı değildir
İbadet olması için kurban bayramı gününde kesilmesi ve Allah için o kanın akıtılması şarttır
Kurban kesilmeden yapılan bağış sadaka olur, kurban ibadeti olmaz
Daha sonraki etlerin ihtiyaç sahiplerine dağıtılması bir paylaşma ve dayanışma örneğidir
Kuvayı Milliye Türk Kızılay’ı 1868 yılından beri bu paylaşma ve dayanışmanın, iyiliğin amiral gemisidir. 2007 yılından beri kurban organizasyonlarını da yapmakta, her yıl yurt içi ve yurt dışında milyonlarca ihtiyaç sahibine yıl boyu kurban etlerini kavurma olarak ulaştırmaktadır
Yurt dışında sahada var olan, Devletimizin elini güçlendiren Türk Kızılay’ına kişisel hırslar veya siyasi hesaplar vesilesi ile düşmanlık etmek akıl karı değildir.
Kızılay’a verilen vekâletler ile noter huzurunda, veteriner ve din görevlileri gözetiminde kesilen kurbanlar kavurmaya dönüştürülüyor, yıl boyu gerçek ihtiyaç sahiplerine iletiliyor
İçinde bulunduğumuz süreçte yardıma muhtaç o kadar insan var ki…
Medeniyetimiz zekâta; “zenginin malındaki fakirin hakkı” diyor, kurban vekâletini 152 yıllık iyilik çınarı Türk Kızılay’ına vermek güzel ama yetmez, yeter diyorsanız
Yunus Emre’nin sözüyle cevap verelim;
Malda yalan mülkte yalan var biraz da sen oyalan
…
Fani dünyada hoş bir sada bırakmak için kesenin ağzını açmak lazım, Yaratana yakınlaşmak için fakir kullarının gönlüne girmek lazım, yüzlerini güldürmek lazım…
Selam olsun hidayete tabi olanlara…
Muhabbetle…
Mehmet Dikici