Üçüncü Göz

Üçüncü Göz

HAYATIMIZDAKİ PERDELERİMİZ.....

Perde dediğimizde aklımıza ilk gelen evdeki ince tül ve kalın perdelerimiz oluyor.

Tabiki bu perdelerinde ayrı ayrı görevleri var.

İnce Tül perde günün aydın olduğu saatlerde, Kalın perde ise akşam evin içinde lambalarımızı yaktığımız saatlerde çekilir.

Perdelerimize çok önem veririz.

Çünkü perdeler dışarıdan bakıldığında dış yüzümüzü, içerden bakıldığında da iç yüzümüzü yansıtır.

Hem temiz hemde düzgün olmalı.

Tabiki perdeden kastettiğim sadece ev perdesi değil.

BEDENSEL PERDELER

Yüzümüzün de perdesi olmalı. Gözümüzün de.. Kulağımızın ve Dilimizin de perdesi olmalı.

Nasıl ki evimizin ince tül veya kalın perdeleri evimizin iç ve dış yüzünü yansıtıyorsa bedensel ve ruhsal perdelerimizde bizim iç ve dış yüzümüzün yansıması olmuş olmuyor mu?

Yüz Perdesi; Utanacak veya utandıracak işler ile ne kendi yüzümüzü nede sorumlu olduğumuz kişilerin yüzünü kızartmamamız lazım.

Göz Perdesi; Harama ve kötü necis olan şeylere bakmayıp kendimizi sakınmamız lazım.

Kulak Perdesi; Kötü ve Çirkin şeyler duymamak için kulaklarımızın kalın perdesini kapatmamız lazım.

Dil Perdesi; Ağzımızdan çıkabilecek  herşeyi dil perdesi süzgecinden geçirerek konuşmak lazım.

Hele hele bunların tamamını kapsayacak AR PERDESİ var ki yırtıldığı zaman dikiş tutmayan, kırıştığı zaman ütü tutmayan, takılıp kaldığı zaman korniş tutmayan, ne tül perde olduğu ne kalın perde olduğu belli olmayan, kiriş tarafı kapalı- cam tarafı alttan açık olan perdelerimizin olmasından ise olmaması daha doğru değil mi?

Ez cümle; Perdelerimizi sadece çirkinliklerimizi kapatmak yerine Mahremiyetimizi korumak için kullanmalıyız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Üçüncü Göz Arşivi