Antalya'da plazma tedavisiyle Covid-19’u yenen yaşlı hasta, kronik hastalıklarıyla savaşıyor

Antalya'da plazma tedavisiyle Covid-19’u yenen yaşlı hasta, kronik hastalıklarıyla savaşıyor
Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’nde Covid-19 tedavisi gören 78 yaşındaki hastanın, konvelesan plazma tedavisiyle yapılan testleri negatife döndü. Plazma tedavisinin, Sağlık Bakanlığının verdiği algoritmaya göre ‘tedavinin son basamağı’ olduğunu ifade eden Hastane Başhekimi Prof. Dr. Bülent Aydınlı, “Hastamız yaşlı, ileri derecede eşlik eden hastalıkları var hala yoğun bakımda, hala çok riskli. Evet, Covid-19 testimiz negatif çıktı ama bu hastalıkta hala mutlu sona ulaşamadık. Sıkıntımız bunlardan dolayı deva

Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Bülent Aydınlı, yeni tip korona virüsü yenen hastadan alınan konvelesan plazmanın, yoğun bakımdaki bir hastaya aktarıldığı ve hastanın Covid-19 testinin negatif çıktığını açıkladı.

“Plazma, tedavinin son basamağıdır”
Konvelesan plazma tedavisinin son zamanlarda popüler olduğunu ifade eden Aydınlı, “Bununla ilgili bilgiyi doğru anlatabilmek gerekli. Tedavi için bir plazma vericisi gerekli. Plazma vericisinin bu hastalığı geçirmiş, PCR testiyle hastalığın pozitif olduğu belirlenmiş, daha sonrasında tedavi görmüş, tedavisi sonuçlanmış ve üzerinden 14 gün geçmiş tekrar yapılan testlerin de negatif çıkmış birisi olması gerekiyor. Yine yapılan antikor testlerinde bu hastalığa özel antikorlar üretmiş bir verici bulmamız gerekiyor. Daha sonrasında da buna uygun olan alıcının Covid-19 hastalığı olan birisi olması lazım. Ama şöyle bir hasta gerekli; bütün tedavileri yapmışsınız bu tedavilerden sonuç alamamışsınız, Sağlık Bakanlığımızın verdiği algoritmaya göre ‘tedavinin son basamağı’ olan plazma tedavisine geçmişsiniz. Bizim hastamız da böyle bir hastaydı” dedi.

“Bu hastalıkta hala mutlu sona ulaşamadık”
Plazma tedavisi olan hastanın 78 yaşında, yüksek tansiyonu, şeker hastalığı ve ileri derecede kalp yetmezliği olan bir hasta olduğunun altını çizen Aydınlı, “Aynı zamanda bu hastalıklarla eş zamanlı olarak Covid-19’lu bir hastaydı. Doktorlarımız normal standart Covid-19 için yapılan tedavilerine devam ederken, bu hastanın da plazma için uygun olduğunu tespit ettiler. Çok riskli bir hasta olduğunu da bildirdiler. Biz de Antalya İl Sağlık Müdürlüğü ile görüştük. Bu hastamıza uygun olabilecek 14 gün tamamlamış donör adayı gönderdiler. Bu kişi de sağ olsun bir plazma bağışında bulundu. Bu vericinin plazmasını Cuma günü hastaya verdik, Cuma günü hastanın PCR’ları pozitifken, plazma verildikten sonra Pazartesi günü olan testlerinin negatife döndüğünü gördük. Hatta 2 testi de negatifti. Uzmanlarımız şunu söylüyor; durum böyleyse hem verdiğimiz tedavilerin, hem de plazma tedavisinin bu hastanın vücudundaki virüs yükünü durumu azaltmış durumda ki biz artık virüs belirleyemiyoruz. Bu güzel bir gelişme ama tamamen bu hastalığı atlattığının ya da altta yatan hastalıklarından dolayı çektiği sıkıntıların bittiği manasına gelmiyor. Biraz önce de söyledim. Hastamız yaşlı, ileri derecede eşlik eden hastalıkları var hala yoğun bakımda, hala çok riskli. Evet, Covid-19 testimiz negatif çıktı ama bu hastalıkta hala mutlu sona ulaşamadık. Sıkıntımız bunlardan dolayı devam ediyor” ifadelerini kullandı.

“Bu hastalıkla yaşamayı öğrenmemiz gerekecek”
Prof. Dr. Bülent Aydınlı, önemli olanın hasta olmamak gerektiğini belirterek, bunun için de vatandaşların gerekli bütün tedbirlerini almasını istedi.

Aydınlı sözlerini şöyle noktaladı:
“Hasta olduktan sonra tedavisi için devletimizin imkanları çok fazla. Bakın hastanelerimizin hepsi bu hastalar için bekliyor. Bin 200 yataklı bir hastaneyi gerekirse bütün hepsini, yüz yatağın üzerinde yoğun bakımımız var, makinemiz var. Hepsini bu hastalık için ayırabiliriz. İnsanların bundan korkmaması gerekiyor. Devletimiz bu hastaları, hasta olduktan sonra tedavi eder, hiç de sıkıntı yaşamaz. Önemli olan hasta olmamamız. Onun için de izolasyon kurallarına, sosyal mesafeye, maske takılmasına özen göstermeliyiz. Eğer buna özen göstermezsek gevşersek, hastalık daha fazla devam edecektir. Daha sonrasında da şöyle düşünüyorum; az ya da çok bu hastalıkla yaşamayı öğrenmemiz gerekecek.”

Önceki ve Sonraki Haberler
Bunlar da İlginizi Çekebilir