Mehmet Dikici

Mehmet Dikici

Kurban

Bismillah

Yeri göğü Yaratan Allah’ın adıyla başlıyorum

Kıymetli Fuat Beyin daveti üzerine haftada bir gün sizlerle bu köşede âcizane fikirlerimi paylaşmayı düşünüyorum

Hayatın faniliği üzerine söz söylemek zordur, pek müşterisi olmaz zira ölüm gerçeği ile yüzleşmeyi pek istemeyiz

Hâlbuki kutlu söz “ağzınızın tadını kaçıran ölümü çok anınız” der

Ölümü hatırlamak insanı kötü işler yapmaktan alıkoyar, bir hesap günü olduğunu bilen insan nefsinin ve şeytanın arzularına set vurur

Ahiret inancı aynı zamanda insanı iyiliğe de sevk eder

İlk insan Âdem atamızdan beri hayatı anlamlandırmaya çalışan filozoflar da sonunda bir Yüce Varlığa teslim olmuşlardır

Makro ve mikro âlemde bu eşsiz kâinatın rastgele olmadığı malum

Yaratan bize kendisini bilmeyi, bulmayı, anlamayı ve yakınlaşmayı emreder

Aslında o bize şahdamarımızdan daha yakın olduğunu söyler ancak bizden bunun bilincinde olmamızı ister

Kurban da bu yaklaşma için bir fırsattır ve ilahi buyruk şöyle der;

“Kestiğiniz kurbanların ne kanı ne de eti Allah’a ulaşır, ulaşan sizin samimiyetinizdir”

Medeniyetimize göre; yaklaşan kurban bayramı günü harcanan hiçbir para kurban için sarf edilenden daha hayırlı değildir

İbadet olması için kurban bayramı gününde kesilmesi ve Allah için o kanın akıtılması şarttır

Kurban kesilmeden yapılan bağış sadaka olur, kurban ibadeti olmaz

Daha sonraki etlerin ihtiyaç sahiplerine dağıtılması bir paylaşma ve dayanışma örneğidir

Kuvayı Milliye Türk Kızılay’ı 1868 yılından beri bu paylaşma ve dayanışmanın, iyiliğin amiral gemisidir. 2007 yılından beri kurban organizasyonlarını da yapmakta, her yıl yurt içi ve yurt dışında milyonlarca ihtiyaç sahibine yıl boyu kurban etlerini kavurma olarak ulaştırmaktadır

Yurt dışında sahada var olan, Devletimizin elini güçlendiren Türk Kızılay’ına kişisel hırslar veya siyasi hesaplar vesilesi ile düşmanlık etmek akıl karı değildir.

Kızılay’a verilen vekâletler ile noter huzurunda, veteriner ve din görevlileri gözetiminde kesilen kurbanlar kavurmaya dönüştürülüyor, yıl boyu gerçek ihtiyaç sahiplerine iletiliyor

İçinde bulunduğumuz süreçte yardıma muhtaç o kadar insan var ki…

Medeniyetimiz zekâta; “zenginin malındaki fakirin hakkı” diyor, kurban vekâletini 152 yıllık iyilik çınarı Türk Kızılay’ına vermek güzel ama yetmez, yeter diyorsanız

Yunus Emre’nin sözüyle cevap verelim;

Malda yalan mülkte yalan var biraz da sen oyalan

Fani dünyada hoş bir sada bırakmak için kesenin ağzını açmak lazım, Yaratana yakınlaşmak için fakir kullarının gönlüne girmek lazım, yüzlerini güldürmek lazım…

Selam olsun hidayete tabi olanlara…

Muhabbetle…

Mehmet Dikici

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mehmet Dikici Arşivi