Zeynep Gülcan Durmuş

Zeynep Gülcan Durmuş

İNSANLIĞIN COVİD-19 İLE SINAVI

İnsan insana sahip çıktığı kadar refahı, huzuru, saadeti, sağlıklı ve mutlu müreffeh yaşamıştır. Hz. Adem ilk insan ve insanlığın tek atası, tek babası ve bugün dünyada yaşayan 8 milyar insan özünde kardeş ve Hz. Adem’in çocukları. İlk insan Hz. Adem’den günümüze insanlık nesline sahip çıktığı ölçüde yaşamış; insan insanlığını kaybettiği zaman da ilahi bir uyarı ile tabi ve doğal afetlerle uyarılmıştır. İlahi, semavi dini kaynaklarda bunlar kıssa dan hisse babında anlatılmaktadır.

Lut kavminin yere batırılması, Semud kavminin rüzgar ve kasırga ile, Nuh a.s. in kavminin tufanda boğularak yok edilmesi v.b. örnekler. Bunun yanında ilahi buyruğa itaat edildiğinde de insanın yüceltici ilahi müjdelerle taltif edildiği de bilinmektedir. Süleyman a.s. ve Belkıs kıssası da en güzide örnek kıssadır. Tarihçi ve arkeolog bilim insanları tarafından bu gerçekler çeşitli arkeoloji bulgularla da teyit edilmektedir. Göbekli tepe ve insanlığın ilk bulgu ve belge niteliğindeki gizemi. En güncel kanıtıdır.

Afetler, savaşlar insanın insanla ya sınavı, ya da mükafatı olmuştur. Tarihte veba gibi cüzzam gibi, suçiçeği, kızamık vb. türünde daha güncel aids gibi virüs ve bakteriyel hastalıklar hep insanlığı, insanın neslini tehdit etmiş; insanlığı tedaviye, bilime yöneltmiş, bilim insanları da başarmıştır. Çünkü Allah insanı eşref-i mahlukat olarak yaratmıştır. İnsana akıl, fikir, dil ve düşünme yeteneği vermiş. Bilimi, bilgiyi aktarıp geliştirme noktasında refah ve huzuru uğruna sağlıklı, mutlu yaşam adına bugünkü teknolojiye ulaşmış. Ama insan insanlığını geliştirememiş. Dinsel, ırksal, milliyetçi, fanatik ideolojilerle üstün ırk, üstün millet.

Benim dinim, benim milletim, benim ırkım, benim devletim. Ben egosu ile hareket etmek fikri kan ve gözyaşı ufkunda insan, insanlığı yok edecek silah ve teknolojiyi geliştirmiş. Kendi refahı için geliştirdiği silah, füze ve bombardıman araç ve gereçlerini satıp yenilerini geliştirmek uğruna acımasızca silah ticareti yaparak Dünyayı kan ve gözyaşı ile ateş çemberi haline getirmişlerdir.
İnsan insanı yok etmek uğruna enerjisini harcamakta. İnsan enerjisini bilgi ve birikimlerini insanlık için din, dil, ırk gözetmeksizin her insanın yaşama hakkının kutsal olduğu bilinciyle hareket etmesi gerekir. Bir Suriyeli çocuğun mazlum, mahzun, saf, temiz,billur, berrak yüreğiyle söylediği şu söz "Sizi Allah’a şikayet edeceğim". Aidiyetin ötesinde, maneviyatın ekseninde, uluhiyetin ufkunda yüce bir mabutun ilahi adaletine sığınışını idrak edebilmek gerekir. Bu masum çocuk bugün Çin’in,Amerika’nın , Avrupa’nın, Rusya’nın adeta insanlığı yok edercesine geliştirdiği teknolojik silahlarla yaşam hakkı elinden alınmış, belki Allah’ın huzurunda insanlığı şikayet etti kim bilir. Bugün covid-19 korana virüsü ile insanlık evlere hapsolundu .

Aylardan beri ilaç bulunamadı . Virüs salgını ülke, millet, devlet demeden dünyanın her yerinde var olduğunu bütün dünya devletleri kabul etmiş durumda. Başka da çaresi yok. Muasır medeniyetler bile virüs karşısında çaresiz kalmış durumda . Bu virüs ilahi bir ikaz mı, ilahi bir uyarı mı? İnsanlık düşünmesi lazım. Övülmüş üstün millet. İnsanlığın çobanıyım, dünyayı ben yöneteceğim, diğer milletler benim kölem, hizmetçim olacak diye, Yahudi masonik inancı uğruna İsrail 'in, vadedilmiş topraklar ve büyük İsrail devleti hayalleri ile Filistinde yaptığı insanlık suçu, vadedilmiş topraklar uğruna Ortadoğu da çıkardığı savaşlar, kan ve göz yaşları. Rusya nın Afganistan da inim inim inlettiği, Hindistan ın, Çin in, Budistlerin Türkmen, mümin, Müslüman biçarelere yaptığı zulüm ve işkenceler. Bütün bunların karşısında sesini çıkarmayan öncelikle Arap ve Müslüman toplumları ve tüm Dünya devletlerinin ses çıkarmamalarınn bir neticesi, bir semeresi olabilir mi ? Olur ... çünkü ezilen horlanan Müslümanlar. Müslüman katliamına ses çıkarmayan Müslüman alemi imtihan oluyordur belki de. Dar çerçevede at gözlüğü ile bakıldığında ölen ezilen bizden değil. Benim refahım önemli deyip, her türlü silahı eline verip insanlığı yok eden, gelişmiş modern devletler de insanlığın yok edildiğinin farkında olması için onlarda bir uyarı olabilir mi? Olur .

Herkes, her millet bir plan yapar ama Allah da bir plan yapar, tuzak kuranların tuzaklarını başına yıkar, ayaklarına dolaştırır. Bugün ki virüs biyolojik bir savaş mı? Laboratuvarda mı üretildi. Bilmiyoruz henüz kanıt yok. Ben bir insan olarak düşünüyorum. Biyolojik savaş ya da labaratuvar icadı veya tamamen doğal ortamda gelişmiş bir virüs, hiç bir önemi yok benim açımdan. Ortada bir sorun var ve insanlık tehdit altında. Ekonomiler allak bullak, insanlık çaresiz, şaşırmış durumda. Allah insanları uyarıyor. İnsan isen akıllı ol. İnsan isen insana sahip çık. Sen ne kadar teknoloji olarak gelişirsen geliş, bilim çağını, uzay çağını, iletişim cağını, benim sana lütfettiğim zeka ve akılla, bilimin teknolojinin zirvelerinde yaşasan da. Gözünle göremediğin bir virüsle seni anında yerle yeksan ederim. Bilimin, ilimin teknik ve teknolojin yetersiz kalır, dizini döver, saçını yolarsın, anlamında ibret almak için her insanın düşünmesi gerekir.

Hz. Ali'ye (r.a) sordular: “Başımıza gelen musibetler, bir imtihan mıdır? Yoksa Allah'ın bir cezası mıdır?" Hz Ali şöyle cevap verir: “Eğer başımıza gelen musibetler bizi Allah'a yaklaştırıyorsa bir imtihandır. Eğer ondan uzaklaştırıyorsa bir cezadır.”
Kul sıkışmayınca Hızır yetişmezmiş.

Sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Zeynep Gülcan Durmuş Arşivi