Karadağ'dan Toklu'ya Lozan Cevabı

10 Ağustos 1920 Osmanlı devleti adına Damat Ferit tarafından Sevr antlaşması imzalandı. 24 Temmuz 1924'da ise T.B.M.M.adına İSMET İNÖNÜ tarafından Lozan antlaşması imzalandı. Lozan sadece Anadolu’ya saldıran Yunanlılarla değil, Osmanlı devletini işgal eden Emperyalist güçlere karşı hesaplaşma idi. Ancak 1. Lozan görüşmelerinde Kapitilasyonların kaldırılması, İstanbul'un boşaltılması, boğazlar sorunu ve Musul sorunu konularında anlaşma sağlanamadı ve 4 Şubat 1923'de görüşmeler kesildi. M.K.ATATÜRK Önderliğinde Yeni bir savaşı göze alamayan itilaf devletleri,23 Nisan 1923'de yeniden görüşme masasına oturmak zorunda kalmışlardır ve 24 Temmuz 1924 antlaşma imzalanmıştır. Bu antlaşmaya göre Türkiye ile Suriye, Irak, İran, Yunan, sınırları tespit edilmiştir. Bozcaada, Gökçeada, Tavşan adaları Türk hakimiyetine bırakılmış, Kapitülasyonlar kaldırılmış, Azınlıklar sorunu çözülmüş. Boğazlar sorunu çözülmüş, Yunanlıların savaş tazminatı olarak ödemesi gereken 4 milyon altın karşılığı Karaağaç bölgesi Türklere verilmiştir. 12 Adalar, 1912 yılında Osmanlı devleti ile İtalya arasında yapılan UŞİ Antlaşması ile İtalyanlara bırakılmıştı. Daha sonra İtalyanlar da Yunanlılara devretmiştir. LOZAN TÜRKİYE CUMHURİYETİ NİN TAPUSUDUR. Bugünlerde 12 adaları ve Lozan’ı gündeme getirilmesinin yegane Amacı, Merkezi hükümetin dış politikadaki başarısızlıklarının unutturulma ve gündemin başka yöne çekilme isteğinin, tüm sınır komşu ülkeler ile kavgalı oluşunun sonucudur. Ekonominin günden güne kötüye gidişi, Turizm emekçilerinin borç içinde oluşu, esnafımızın siftahsız dükkan kapatması, ciftçilerin mahsüllerinin para etmediği, salgının çok kötü yönetildiği, her günün bir önceki günü aratır olduğu bu dönemde tarihi yanlış yorumlamak doğru olmadığı gibi kesinlikle çözüm değildir. Yönetenlerin yönetemediği dönemlerde başvurduğu bu yöntemler hiçbir zaman başarılı olamamıştır.