ATSO Devlet Destekleri Zirvesi’ne büyük ilgi

ATSO Devlet Destekleri Zirvesi’ne büyük ilgi
Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun online katıldığı zirveye iş dünyası yoğun ilgi gösterdi.

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) tarafından pandemi nedeniyle bu yıl webinar üzerinden gerçekleştirilen “Devlet Destekleri Zirvesi” büyük ilgi çekti. Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun da online katıldığı zirvede 10 farklı kurumun destekleri anlatıldı. KOBİ ve büyük ölçekli işletmelerin yanı sıra, genç ve kadın girişimciler, zirveye yoğun ilgi gösterirken, devlet destekleri veren kurumlarla bir araya gelerek bilgi alma fırsatı yakaladılar.
Zirvenin İstişare Oturumu’nda bir konuşma yapan ATSO Başkanı Davut Çetin, ilki 2017 yılında gerçekleşen ve yapıldığı her yıl üyelerden büyük ilgi gören “Antalya Devlet Destekleri Zirvesi”nin 4'üncüsü bu yıl pandemi nedeniyle webinar üzerinden gerçekleştirdiklerini söyledi.

“Pandemiden ekonomik olarak en fazla turizm bölgeleri etkilendi”
Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’na katılımları için teşekkür eden Başkan Davut Çetin, koronavirüsünün ekonomik olarak en fazla turizm bölgelerini etkilediğini vurguladı.
Turizmin Antalya’da ticareti, hizmet sektörünü ve sanayi sektörünü de etkilediğini kaydeden Davut Çetin, “Antalya turizmi, güvenli turizm sertifikasıyla bir başarı göstermiş, 2,5 milyon civarında yabancı ziyaretçiyi ağırlamıştır, ancak dünya koşulları nedeniyle ziyaretçi sayımız yüzde 82 oranında azalmıştır. Haziran ayı SGK verilerine göre ülkemizde 4a çalışan sayısı bir yılda 295 bin azalmıştır, bunun 148 bini veya yarısı Antalya kaynaklıdır” dedi.

“Batı Akdeniz’de ortalama ciro kaybı yüzde 35 civarında”
Pandemi döneminde iki anket çalışması, bir de Kalkınma Ajansı ile bir rapor çalışması yaptıklarını belirten Davut Çetin şöyle konuştu:
“Haziran ayında 500’den fazla üyemizin katıldığı ankete göre ortalama ciro kaybı yüzde 50 civarındadır. Temmuz ayında BAGEV olarak Antalya, Burdur, Isparta illerimizde bölge odalarımızla birlikte yaptığımız 1600 katılımlı ankete göre ise Batı Akdeniz’de ortalama ciro kaybı yüzde 35 civarında gerçekleşmiştir. Beklendiği gibi turizm ve hizmet sektöründe ciro kaybı daha yüksektir.
Turizmin Türkiye milli hasılası içindeki payı yüzde 3.4 iken Antalya’da yüzde 25’e yakındır. Merkez Bankamızın hesabına göre turizm gelirinde yüzde 60 düşüş ülke milli gelirini yüzde 4 civarında düşürmektedir. Bu da bizim raporumuzda Antalya ekonomisinin yüzde 15-22 arasında daralacağı öngörüsünü doğrulamaktadır.”

“Destekler 2021 yılı sonuna kadar sürdürülmelidir”
Çetin konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu dönemdeki kredi paketleri, kısa çalışma ödeneği, vergi ve prim ertelemesi gibi önlemler işletmelerimizin ayakta kalmasını sağlamıştır. Bununla birlikte Antalya’da turizm ve turizme bağlı işletmeler için zorluklar devam etmektedir. Raporumuzda da arz ettiğimiz gibi, Antalya’da bu sektörlerde destekler 2021 yılı sonuna kadar sürdürülmelidir.
Şimdi önümüzdeki büyük mesele vergi, prim ve kredi ödemeleridir. Ödeme gücünü kaybetmiş işletmeler ödemelerin yeniden ertelenmesini, pandemi desteklerinin devam etmesini beklemektedir.
Devletimizin ve bankaların bütün sektörlere, bütün işletmelere desteklere devam etmesi zordur. Bu nedenle desteklerin seçici olmasını, illerin, sektörlerin ve işletmelerin durumunun dikkate alınması gerektiğini savunuyoruz. Şu anda halen açılamamış veya ciddi oranda kapasite kaybetmiş işletmeler kira ve genel gider desteğine de ihtiyaç duymaktadır. Ödemelerin ertelenmesi dışında üyelerimizden sürekli olarak KDV indirimi ve düşük faizli kredi talebi gelmektedir. İş akdi feshinin yasak olması yakınmalara yol açmaktadır. İstihdamı azaltmamak kaydıyla haklı nedenlerle fesihe izin verilmelidir.
Bir başka meselemiz kamu kurumlarının özel sektöre borçlarıdır. Şu günlerde kamu kurumlarının, belediyelerin, hastanelerin borçlarını ödememesi medikal sektörü gibi sektörlere ilave yük getirmektedir.
Tarım sektörümüzde üretim ve ihracat artmıştır, fakat gelir artışı girdi maliyetlerinin gerisinde kalmıştır. Toptancı Hal Kanunu, Antalya gibi üretici bölgelerin özelliklerini göz önünde tutmalı, üreticileri tatmin edecek biçimde ele alınmalıdır.”

"Yatırım ve istihdam teşvikleri her zamankinden daha değerli”
Pandemi destekleri dışındaki yatırım ve istihdam teşviklerinin de önemine değinen Çetin, “Şüphe yok ki bu dönemde pandemi destekleri dışındaki destekler de ayrı bir önem kazanmıştır. Ekonomimizin yatırım gücünü kaybetmemesi için yatırım ve istihdam teşvikleri her zamankinden daha değerli hale gelmiştir. Ekonomide yeni normalin bir şartı dijital dönüşümdür. Dijital dönüşümde başarılı ekonomiler ve işletmeler bu dönemden daha hızlı ve güçlü çıkacaklardır. Dolayısıyla yatırım ve dönüşüm destekleri üzerinde daha fazla durmalıyız. KOBİ’lerimize, asıl çözümün kredi ve KDV indirimi değil, inovasyon, dijital dönüşüm, markalaşma ve insan kaynağına yatırım olduğunu anlatmalıyız.” Dedi.

“E-ticaret, e-ihracat ve dijital dönüşüm konularında öncü çalışmalar”
Çetin, “Son yıllarda Ticaret Bakanlığımız ve Odalar Birliğimiz e-ticaret, e-ihracat ve dijital dönüşüm konularında öncü çalışmalar yapmıştır. Bizzat Sayın Bakanımızın ve Başkanımızın bu alanlardaki çabalarının bir şahidi olarak bunu söylüyorum. Ayrıca bir kadın girişimci olarak Sayın Bakanımızın ve Bakanlığımızın performansının Odamız camiasında takdirle konuşulduğunu da paylaşmak istiyorum. Gerçekten Bakanlığımız kendisini sahada somut projelerle göstermektedir. Son dönemde başta Ticaret Bakanlığımız olmak üzere Bakanlıklarımızla işbirliği içinde gerçekleştirdiğimiz çalışmalar da bunun kanıtıdır.
Pandemi destekleri için Bakanlığımız başta olmak üzere, Bakanlıklarımızla, bankalarımızla devamlı temaslarımız oldu. İş Kur, SGK, KOSGEB, İl Müdürlüklerimiz, Kalkınma Ajansımız zaten her zaman birlikte çalıştığımız kurumlarımızdır. Kalkınma Ajansımızın desteğiyle son olarak Rota Antalya ismiyle güzel bir dijital turizm ve tanıtım projesi yaptık. Milli Eğitimle işbirliği sayesinde Mesleki ve Teknik Eğitime katkı sağlıyoruz. Kadın Girişimci Kurulumuz kurumlarımızla işbirliği içinde güzel projeler gerçekleştirmektedir. Genç Girişimciler Kurulumuzla gençleri motive etmeye çalışıyoruz.” İfadelerini kullandı.

“Projeleri Bakanlığımızın ve Birliğimizin destekleriyle gerçekleştiriyoruz”
Oda olarak 2018 yılında Antalya 4.0 çalışmasıyla dijital kent, dijital ekonomi vizyonu hazırladıklarını anımsatan Çetin, “Turizm 4.0, tarım 4.0 çalışmalarıyla dijital-akıllı destinasyon, akıllı lojistik gibi projeleri gündeme getirdik. İnovasyon merkezi kurduk. E-ticaret ve e-ihracat alanlarında eğitim ve danışmanlık programları başlattık.
İhracata destek için başarılı çalışmalar yaptık. UR-GE Projeleriyle firmalarımız Asya, Afrika ve Latin Amerika’da 15 ülkede iş görüşmeleri gerçekleştirdiler. Sektörel fuarlara Odamız standı ile katılım sağladık. Tarım ve yapı malzemeleri sektörü projelerinden sonra sağlık turizmi ve bilişimde HİSER çalışmaları başlattık. Bu projeleri Bakanlığımızın ve Birliğimizin öncülüğü ve destekleriyle gerçekleştiriyoruz.
UR-GE deneyimlerinden faydalanmak ve ihracat ekosistemini geliştirmek için Atso Global A ve Dış Ticaret Kulübü oluşturduk, 100’ün üzerinde firmamız bu yapıda yer alıyor. Şu günlerde Almanya ve Latin Amerika ülkeleriyle sanal ticaret heyetleri toplantıları düzenliyoruz.” İfadelerini kullandı.

“İhracat yaptığımız ülke sayısı 161’e çıktı.”
Çetin, bugüne kadar 3 milyon Euro’ya yakın AB fonu alarak proje geliştirdiklerini aktararak, “Bakanlığımız ve Birliğimiz öncülüğünde “Dış Ticaret İstihbarat Merkezi” ve İhracat Destek Ofisi kanalıyla üyelerimize hizmet veriyoruz. Avrupa İşletmeler Ağı kapsamında da üyelerimize yine uluslararası işbirliği fırsatları sunuyoruz. Bu yönde bugüne kadar 3 milyon Euro’ya yakın AB fonu alarak projeler gerçekleştirdik.
Bu tür desteklerle geçen yıl ihracat yaptığımız ülke sayısı 161’e çıktı. Bu yıl pandemiye rağmen sebze ve meyve ihracatımız yüzde 29 artmıştır. Mermer, su ürünleri, metal, giyim, elektronik sektörlerinde ihracat gerilmesi nedeniyle toplam artış yüzde 1.5’da kalmıştır. Elbette ki bu artış mevcut koşullarda memnuniyet vericidir. Korkuteli Mermer İhtisas Bölgesi projemiz tamamlandığında Mermer ihracatımızda daha iyi bir performans göreceğimize inanıyorum.” Diye konuştu.

“Antalya Limanı’nın tarifeleri yüksek”
Bölge ihracatı için Antalya Limanı’nın tarife yüksekliğinin bir mesele olduğunun altını çizen Çetin, şöyle devam etti: “Sadece Antalya’nın değil, bölgemizin ihracatı için çözmemiz gereken bir mesele Antalya Limanı’nın tarifelerinin yüksek olmasıdır. Bu konuda çok çaba harcadık, hatta konu Rekabet Kurumu’nun gündemindedir, ancak halen sonuç alamadık. Bir diğer konu bölgemizin tarım ve süs bitkisi ihracatı için hava kargo taşımasının geliştirilmesidir. Bu konuda kargo uçak filosu takviyesi, Isparta havalimanının kargo merkezi olması gibi çözümler ele alınmalıdır. Şimdi önümüzde pandeminin halen devam edeceği bir dönem bulunmaktadır. Bu dönemde ilimizin gelir ve istihdam kaybını telafi etmek için Antalya ekonomisine dinamizm sağlayacak yeni yatırımlar başlatmalıyız. Antalya turizmde Türkiye yabancı konaklamasının üçte ikisini, tarımda örtü altı üretimin neredeyse yarısını gerçekleştirmektedir. Sektörlerimiz dijital dönüşümle çok daha iyi yerlere gelebilir. Bu nedenle Antalya veri merkezi projesiyle dijital turizm, dijital ticaret dönüşümlerini hızlandırmak istiyoruz. Antalya’nın dijital kent ve veri merkezi konusunda pilot il olması halinde Bakanlıklarımız, Valiliğimiz ve Büyükşehir Belediyemizle birlikte bu projeyi hayata geçirebiliriz.”

“Bilişim Vadisi gibi projeleri Bakanlıklarımızla birlikte ele almalıyız”
Davut Çetin, “Antalya ekonomisini sanayi 4.0 teknolojilerinde de geliştirmek istiyoruz. İlimizde tarım ihracatı ve yatırımları hız kazanmıştır, turizm yatırımları devam etmektedir, ancak sanayi yatırımları kan kaybetmektedir. Bu yılın teşvik belgelerinde imalat sanayi payı yüzde 6’ya düşmüştür. Bu kan kaybını önlemek için Antalya’nın sağlık turizmi, tıbbi cihaz üretimi, biyoteknoloji ve bilişim alanlarında yatırım potansiyelini artırmalıyız. Bakanlığımızın başlattığı ihtisas serbest bölgesi projesi bir fırsat sağlamaktadır. Bilişim Vadisi ve Biyoteknoloji kümelenmesi gibi projeleri Bakanlıklarımızla birlikte ele almalıyız.
Oda olarak üzerinde durduğumuz diğer projeler ise akıllı lojistik ve toplu işyerleri projeleridir. Toplu işyerleri veya İhtisaslaşmış siteler işletmelerimize rekabet gücü sağlayacak, kentlerimize de nefes aldıracaktır. Şu anda Milli Emlak ve Belediyeler kamuya ait arsaları gelir temini için satmaktadır. Bu alanlar mobilya gibi, oto-galerileri gibi sektörlerimizin ortak ihtiyaçları için değerlendirilmelidir. İmar planları da bu çerçevede ticaret planıyla birlikte yapılmalıdır. Mevcut durumda küçük işletmeler işyeri enflasyonundan ve kayıtdışı işyerlerinden zarar görmektedir. İmar planlarında ticari alanlar baştan planlanmalı, fonksiyonel planlamaya önem verilmelidir. Plan tadilatlarında, işyeri ruhsatlarında Ticaret ve Sanayi Odaları onayı alınmalıdır.
Sonuç olarak, Bakanlıklarımızdan, kurumlarımızdan beklentimiz, Antalya’nın bu dönemi daha az hasarla atlatması için sektörel destekler ve ilimizdeki yatırım projeleri konusunda daha fazla katkı sağlanmasıdır. Antalya gelecek yıllarda bu destekleri turizm ve ihracat gelirleriyle fazlasıyla geri ödeyecektir.” İfadelerine yer verdi.

Hisarcıklıoğlu: “Antalya dört dörtlük bir şehir”
Toplantıya katılan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, kamunun verdiği desteklere ulaşmanın pandemi sürecinde daha da önemli hale geldiğini belirterek “Antalya TSO’mız çok yerinde bir adım atarak, onlarca kamu kurumunu, burada girişimcilerimizle buluşturdu. Camiamızdan da büyük ilgi ve talep gördü. Başta Davut Çetin Başkanımız olmak üzere, emeği geçenlere ve buraya katkı sağlayan tüm kamu kurumlarımıza teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.
Hisarcıklıoğlu konuşmasında şunları kaydetti;
“Antalya, tarımın, turizmin, ticaretin ve teknolojinin merkezi olarak dört dörtlük bir şehir. Böyle önemli bir şehre yakışır şekilde, Antalya TSO’mız girişimcilerimize yol gösterici oluyor, KOBİ’lerimizin büyümelerine katkı sağlayan faaliyetler gerçekleştiriyor. Antalya ekonomisine fayda sağlayacak, artı değer katacak tüm çalışmalarda Antalya TSO’mız yer alıyor. Malumunuz, kamunun verdiği desteklere ulaşmak, Covid-19 sürecinde daha da önemli hale geldi. Bu noktada Antalya TSO’mız çok yerinde bir adım atarak, onlarca kamu kurumunu, burada girişimcilerimizle buluşturdu. Camiamızdan da büyük ilgi ve talep gördü. Başta Davut Çetin Başkanımız olmak üzere, emeği geçenlere ve buraya katkı sağlayan tüm kamu kurumlarımıza teşekkürlerimi sunuyorum. Ticaret Bakanımız Sayın Ruhsar Pekcan’da katılımlarıyla bizi onurlandırdı. Yine bu son dönemde, hayata geçirilen teşvik ve desteklerde, kıymetli Bakanımızın da büyük emek ve gayretleri oldu. Kendisine de tüm özel sektörümüz adına özellikle teşekkür ediyorum.”

“Destekler reel sektörümüzün ayakta kalmasını sağladı”
Hükümetin sağladığı desteklere de değinen Hisarcıklıoğlu, “Hükümetimizin sağladığı KGF destekleri, kredi paketleri, vergi ve SGK primlerinin ertelenmesi, istihdama yönelik kısa çalışma gibi uygulamaların daha etkin ve yaygın kullanımı, çeşitli vergi indirimleri, çok önemli fonksiyon gördü ve reel sektörümüzün ayakta kalmasını sağladı.
Bizde TOBB olarak iş âlemine yönelik, tüm bu uygulamaları anlatan toplantılar düzenledik. Oda ve Borsalarımız ile 61 Sektör Meclisimizden gelen sıkıntıları ve önerileri toparlayarak Bakanlarımıza ilettik. Talep ve önerilerimizin büyük kısmı hayata geçti ve geçmeye de devam ediyor. Elbette takip ettiğimiz pek çok konu ve sıkıntılar da var. İnşallah hep birlikte çalışarak, bu sıkıntılı dönemi geride bırakacağız.” Diye konuştu.

Bakan Ruhsar Pekcan: “Ölçülebilir, izlenebilir ve değerlendirilebilir olması önemli”
İstişare Oturumu’nda bir konuşma yapan Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası tarafından düzenlenen zirveye katılmaktan memnuniyet duyduğunu belirterek, “Çok sayıda farklı kurumun katılımıyla gerçekleşen bu etkinliğin, ülkemizin önemli ticaret, tarım, turizm ve ihracat merkezlerimizden birisi olan Antalya’mız için faydalı sonuçlar doğurmasını temenni ediyorum” dedi.
Pandemi nedeniyle küresel ekonominin içine düştüğü mevcut durumda, gelişmiş ve gelişmekte olan ülke hükümetlerinin pek çoğunun işletmelere ve Kobi’lere farklı türde ve büyük miktarlarda kaynaklar aktardığını belirten Bakan Pekcan, “Bu tür durumlar bize, kaynakların etkin kullanımının ne kadar önemli olduğunu ve devlet desteklerinin sonuç odaklı şekilde uygulanması gerektiğini hatırlatıyor.
Ticaret Bakanlığı olarak yıllar içinde oluşan ihracat destekleri tecrübemiz bize göstermektedir ki; desteklerin sonuç odaklı ve zamanın ruhuna uygun olmasının yanında; ölçülebilir, izlenebilir ve değerlendirilebilir olması büyük önem arz etmektedir. Bu faktörler, kamu kaynaklarının etkin kullanımı ve projelerin sürdürülebilirliği açısından olmazsa olmazlar arasındadır” diye konuştu.

“Türkiye bugün net hizmet ihracatçısı bir ülke konumundadır”
Türkiye’nin ekonomik gelişimi, büyümesi ve kalkınması açısından ihracatın kilit bir rol oynadığına dikkat çeken Bakan Pekcan şunları kaydetti;
“Özellikle Son 18 yıllık dönemde, küresel pazarlar ve piyasalarla olan etkileşimini oldukça derinleştiren Türkiye, ihracat kapasitesini de hızlı biçimde artırmıştır. Dünya toplam mal ihracatı içindeki payımız binde 9,6 seviyesine yükseldi. Öte yandan, turizmden sağlık sektörüne; ulaşımdan eğitim sektörüne kadar sunduğumuz hizmetlerle Türkiye bugün net hizmet ihracatçısı bir ülke konumundadır. Geçtiğimiz sene hizmet ihracatımız 65 milyar dolar; hizmet ticareti fazlamız 36.2 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. İhracatçı sayımız her geçen gün artmaktadır. 2018 yılında ilk kez ihracatçı sayımız ithalatçı sayımızı geçmiştir. Türkiye’nin ihracat serüveni her geçen gün daha fazla gelişmekte ve tabana yayılmaktadır. Mikro, küçük ve orta ölçekli işletmelerin toplam ihracatımızdan aldığı pay halihazırda yüzde56,3’tür. İhracatımızın yüzde50’den fazlasını KOBİ’lerin ve mikro işletmelerin sağlıyor olması kayda değer bir göstergedir. Ekonomik gelişim ve kalkınmada büyük hedefleri olan bir ülke olarak, ihracattaki dinamizmimizi sürdürmek zorundayız. Bu nedenle hem mevcut ihracatçı firmalarımızın kapasitelerini güçlendirmek; hem de henüz ihracata başlamamış firmalarımızı ihracata teşvik etmek üzere ihracatta devlet desteklerimizi uygulamaktayız.
Türkiye’nin ekonomik gelişim hedeflerine paralel olarak ihracat desteklerimizle teknolojiye, AR-GE’ye, tasarıma ve katma değere dayalı ihracatı artırmak en önemli önceliklerimiz arasındadır.
Yine bu çerçevede, ihracatçılarımızın pazar çeşitlendirmesi sağlayabilmesi, yeni pazarlara ulaşması ve, mevcut pazarlarımızdan aldığımız payları artırması temel beklentilerimiz arasındadır. Belli bir sektördeki ihracatçımızın artık tek bir coğrafyaya veya tek bir bölgeye odaklanması ihracatımız açısından risk teşkil etmektedir. Biz de ihracat destek programlarımızla tüm sektörlerimiz için mümkün olduğunca pazar çeşitlenmesini hedefliyoruz. İhracatçı firmalarımız belli bir dönem için değil de sürekli ihracatçı olabildiği ölçüde ülke ihracatımız da daha sağlam bir artış zemininde ilerlemiş olacaktır. Bakanlığımızın; ‘fuar’ desteklerinden ‘pazara giriş belgeleri’ desteklerine, ‘UR-GE’ desteğinden ‘yurt dışı birim marka’ desteğine, ‘tasarım’ desteklerinden ‘TURQUALITY’ desteğine kadar tüm destek türleri aslında aynı zincirin halkalarıdır ve bir bütünlük arz eder. İhracata ilk hazırlıktan, pazarlama kabiliyetlerinin geliştirilmesine; dış pazarda tutunup markalaşmaya ve yüksek katma değerli ürün ihracına kadar, firmalarımızın yetkinlik düzeyine göre farklılaşan ve her firmamızın kendi ihtiyacı doğrultusunda çeşitlenebilen bir destek sistematiği uyguladığımızı değerlendiriyoruz. Elbette en başında desteklerin hedef kitle tarafından iyi anlaşılması ve bilinmesi önemli. Bakanlık olarak ihracatta devlet desteklerimizi 2018 yılından bu yana kolaydestek.gov.tr adresi üzerinden tanıtıyor; destek koşulları ve süreçler ile ilgili tüm bilgileri bu adres üzerinden paylaşıyoruz. Bu sitemiz oldukça kolay ve kullanıcı dostu; etkili görsel, video ve infografiklerle donatılmış, kullanıcıya özel destek önerilerini hızlı biçimde ortaya koyabilen akıllı bir site olarak hayata geçirildi. Ticaret Bakanlığı olarak destek süreçlerini hızlandırmak ve kolaylaştırmak adına, bu yılbaşından bu yana destek yönetim sistemimizi hayata geçirdik. Artık tüm başvuruları online/dijital ortamda alıp; destek sürecini ve sonuçlandırmasını online/dijital ortamda tamamlıyoruz.”

“2020 yılı Ağustos ayı sonu itibarıyla ise 1,4 milyar TL destek verdik”
Bakan Pekcan, 2019 yılında 2,5 milyar TL, 2020 yılı Ağustos ayı sonu itibariyle ise 1,4 milyar TL destek verdiklerini belirterek, “Antalya’mız bu desteklerden 2019 yılında 22.5 milyon TL; bu yıl ise 14,7 milyon TL tutarında faydalanmış olup, tüm Türkiye içinde yaklaşık yüzde1’lik bir pay sahibi olduğu görülmektedir. Hizmet ihracatı desteklerimiz kapsamında, Bakanlığımızca Türkiye genelinde; 2019 yılında 254,3 milyon TL destek ödemesi yapılmış olup, bu yıl 8 ayda ise yaklaşık 148,3 milyon TL destek ödemesi gerçekleştirilmiştir. Hizmet sektöründe Antalya ilimize sağlık turizmi alanında 18.4 milyon TL tutarında destek sağlanmış olması kayda değerdir. Hizmet Sektörü Rekabet Gücünün Artırılması Projesi Desteği (HİSER) kapsamında Antalya ilimizde Antalya Ticaret ve Sanayi Odası tarafından sağlık turizmi sektöründe yürütülmekte olan 1 adet Hiser projesine onay vermiş olduğumuzu da bu vesile ile belirtmek istiyorum.” dedi.

“En hassas olduğumuz noktalardan birisinin teknoloji odaklı ihracat”
Pekcan, ihracatla ilgili en hassas oldukları konulardan birisinin teknoloji odalık ihracat olduğuna vurgu yaparak, “Son yıllarda üreticilerimiz ve ihracatçılarımızın gerek teknolojiye dayalı imalatı, gerekse ürünlerdeki yerlilik oranını artırmaya yönelik motivasyonları artmıştır. 2019 yılında; yüksek teknoloji sanayi ürün ihracatımızın payı yüzde 3,5’a çıkmıştır. Orta ileri teknoloji sanayi ürün ihracatımız ise yüzde 36,4’lük pay ile ihracatımızda en yüksek paya sahip ürün kategorisini teşkil etmektedir. Önümüzdeki dönemde yüksek teknoloji sanayi ürün ihracatımızı çok daha ileri noktalara taşımayı arzu ediyoruz. Türkiye’nin kuşkusuz ekonomik ve beşeri anlamda bunu başaracak kaynakları ve iradesi vardır. İhracatçımıza sağladığımız tüm destek enstrümanlarımızın etki analizlerini yapma noktasında büyük bir hassasiyet gösterdiğimizi ve etki analizleri çerçevesinde desteklerimizi gözden geçirip geliştirdiğimizin de altını çizmek isterim.” Şeklinde konuştu.

“İç Ticaret ve Esnafa Yönelik Destekler”
Pekcan konuşmasını şöyle sürdürdü: “Her ne kadar, Devlet Destekleri Zirvesi kapsamında yaptığım bu konuşmamı yoğunlukla ihracat desteklerimiz üzerinden örneklendirsem de; Ticaret Bakanlığı olarak iç ticarette esnaf-sanatkar ve kooperatiflerimize yönelik desteklerin de uygulanmasını temin ettiğimizi hatırlatmak isterim. Bunların en başında, esnafımıza yönelik olarak; Bakanlığımız gözetiminde Kredi Kefalet Kooperatifleri kefaletiyle kullandırılan devlet destekli ve faiz indirimli krediler gelmektedir. Bu kooperatiflerimiz kefaletiyle kullandırılan devlet destekli ve faiz indirimli kredi bakiyesi 67 milyar TL’ye ulaşmıştır. Yalnızca 2020 yılı ilk 8 ay içerisinde 35 milyar TL’lik kredi tahsisatı sağlanmıştır. Faiz indirimli kredi kullanan esnaf sayımız da 1.1 milyonu aşmıştır. Antalya ilimizdeki esnafımıza sadece bu yıl içerisinde 1.8 milyar TL üzerinde devlet destekli faiz indirimli kredi kullandırılmıştır. Şeffaflık, etkinlik ve erişebilirlik prensiplerini ön planda tutarak, esnaf-sanatkarımızın ekonomik koşullarının iyileştirilmesi için çaba sarf ediyoruz. Keza, halihazırda kooperatiflerimize yönelik olarak 15 temmuzda başlattığımız yüzde75 oranında hibe desteği imkanı sunan KOOP-DES - Kooperatifçilik Destek Programımız devam ediyor. Bu programımızda kadın emeğini değerlendirme amacı güden kooperatiflerimize öncelik verdik. İlk değerlendirmelerimiz sonucunda 11 ilimizden 54 kadın kooperatifimiz bu desteğimizden yararlandırdı. Destek almaya hak kazanan 54 kooperatifin 7’sinin Antalya’dan geldiğini; bu anlamda Antalya’lı kooperatiflerin önemli bir başarı elde ettiğini de belirtmek isterim. Politikalar, stratejiler ve bunlar çerçevesinde sağlanan desteklerin hepsi bir bütünlük ve ahenk içermelidir. Politika ve stratejilerden kopuk biçimde başlatılan desteklerin etkili olması güçtür ve kaynak israfına sebep olması muhtemeldir. Bakanlık olarak bir taraftan desteklerimizi uygularken, bir taraftan da bunlarla uyumlu ve bütüncül bir şekilde çalışan pek çok projeyi ve çalışmayı hayata geçiriyoruz.”

“Sanal fuar ve sanal ticaret heyeti uygulamasını devreye soktuk”
Kovid-19 sürecinde hareketliliğin kısıtlanması üzerine sanal fuar ve sanal ticaret heyetini uygulamaya aldıklarını aktaran Pekcan, “İhracatçılarımıza yeni bir tanıtım olanağı sağladık. Mayıs ayından bu yana, 8 farklı Genel Ticaret Heyeti; ayrıca, 15 farklı Sektörel Ticaret Heyeti sanal ortamda icra edildi. 3 bin 800’ün üzerinde iş görüşmesi gerçekleştirildi. Ticaret Heyetlerimizin dışında, bugüne kadar 4 adet de Sanal Fuar gerçekleştirilmiştir. Öte yandan, 28 Ağustos tarihinde, çok önemli bir uygulamamızı ihracatçımızın erişimine açtık: Yapay zeka ve makine öğrenmesi gibi çağın teknolojilerini kullanarak ihracatçımıza kapsamlı bir online/dijital danışmanlık hizmeti sunan Kolay İhracat Platformumuz devreye girdi. “Kolayihracat.gov.tr” adresinden erişilen Platformun Akıllı İhracat Robotu gibi fonksiyonları sayesinde; ülke bazında pazar görünümleri ile ilgili somut bilgi ve öneriler sunulmakta; ihracatçımızın ihracata hazırlıktan ihracatın gerçekleştirilmesi aşamasına kadar ihtiyaç duyabileceği hemen her türlü teknik ve hukuki bilgi, etkin ve güncel bir biçimde tek elden kendilerine aktarılmaktadır. Diğer taraftan da, akademi.ticaret.gov.tr adresinden erişilen Sanal Ticaret Akademimiz ve e-ticaret.gov.tr adresinden erişilen E-Ticaret Bilgi Platformumuzda girişimcilik, e-ticaret ve dış ticaret konularındaki eğitimlerimiz online, ücretsiz ve herkese açık biçimde devam ediyor. Kadın ve genç girişimciliğe yönelik projelerimiz olan “Export Akademi” ve “Online ve Fiziki Kadın Girişimci Network” programımıza, pandemi sürecinde online toplantı ve çalışmalarla devam ettik. Bu programlarımızın geçtiğimiz haftalarda, Uluslararası Ticaret Merkezi’nin “SheTrades Outlook” platformunca takdir görerek dünyadaki iyi uygulama örnekleri arasında gösterilmesinden büyük memnuniyet duyduk. 81 ilimizde ihracat potansiyeli olan ancak halihazırda ihracat yapmamış firmalarımızın tespiti için de özel bir çalışma yürütmekteyiz.” İfadelerini kullandı.